{ "title": "GDO Zararları", "image": "https://www.zararlar.com/images/gdo-zararlari.gif", "date": "20.01.2024 10:49:40", "author": "Abdultaha DEMEZ", "article": [ { "article": "GDO Zararları, Doğal yollarla elde edilmeyen ve gen dizilimleriyle oynanarak oluşturulan ürünlere, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) deniliyor. GDO'lar 1980'li yıllarda üretilmeye başlandı. Aslında insanlar aşılama metoduyla çok eski zamanlardan beri bitkilerin genetiği ile oynuyor. Ama aşılamada akraba bitkiler kullanıldığı için zararsız bir yol. GDO'larda ise alakasız bitki gurupları arasında çok hızlı gen alışverişleri yapılıyor. GDO'ların asıl amacı artan dünya nüfusunun ihtiyacını karşılayabilecek daha besleyici ve verimli ürünler elde etmek. Ancak GDO'lu tohumların fiyatları geleneksel tohumlara göre daha yüksek ve ikinci yıl tohum vermiyor bu sebeple her yıl alınması gerekiyor. Buda çiftçileri mali külfete sokarak zarar veriyor.

2005 ve 2006 yılları arasında, Rusya Bilimler Akademisindeki bilim adamları GDO'lu soya ile fareleri besledi. Bu fareler aşırı derecede küçük fareler doğurdu. Yavruların yarısından fazlası üç hafta içerisinde öldü. Sonuçlar uluslararası bilimsel makalelerde yayımlandı. 2004 ve 2005 yılları arasında Hindistan'ın Madya Pradeş bölgesinde GDO'lu pamuğa maruz kalan yüzlerce tarım işçisi, pamuk üreticisi ve pamuk işleyicisi çok ciddi alerjik problemler yaşamışlardır. Yine 2005 ve 2006 yılları arasında Hindistan'ın Andra Pradeş şehrindeki Warangal bölgesinde dört ayrı köyde pamuk bitkisi artıklarını yiyen binlerce koyun öldü. 2005 yılında Canbera Avustralya'daki Commonwealth Scientific and Industrial Research Organization'daki bilim adamları, normalde zararsız bir protein içeren transgenetik bir fasulyeyi farelerde test ettiler. Bir süre sonra deneye tabi tutulan farelerin ciğerlerinde iltihaplanmalar tespit edildi. Fasulyeye dahil edilen proteinin diğer proteinlere karşı hassasiyeti tetiklediği ortaya çıktı. İtalya'daki Urbino, Perugia ve Pavia üniversitelerindeki bilim adamları 2002'den 2005'e kadar yayımladıkları raporlara göre GDO'larla beslenen genç farelerin akciğer, pankreas ve testis hücrelerinde önemli tahribatlara yol açtığını ortaya çıkardılar. 2003 yılında Filipinler'in güneyindeki köylüler, Monsanto'nun GDO'lu ve hibrit mısırları çiçeklenmesiyle gizemli bir hastalığa yakalandılar. Köylülerin kanlarında bu ürüne karşı koyan antikorlara rastlandı. Bu durumla ilişkili en az beş ölüm yaşandı. 2001 ve 2002 yıllarında Almanya'nın Hesse bölgesinde GDO'lu mısır yedirilen bir düzine kadar inek öldü. Ayrıca diğer ineklerde de birçok hastalığa neden oldu ve bunlar kesilerek telef edildi. ABD gıda ve ilaç kurumunun 1990'ların başlarında GDO'lu domateslerle beslenilen farelerin midelerinde küçük küçük delikler görüldü.

Yukarıda verilen bilimsel veriler uluslararası bilimsel makalelerde yayımlanmış olan deneyler ve vakıalardır. Bu veriler bize göstermektedir ki GDO'lu besinler vücut üzerinde sayısız tahribatlara neden olmaktadır. GDO üreticileri ve bu ürünleri kullanan şirketler kar için insan sağlığını hiçe saymaktadırlar.
" } ] }