{ "title": "Hes Zararları", "image": "https://www.zararlar.com/images/hes-zararlari.gif", "date": "21.01.2024 01:17:18", "author": "Abdultaha DEMEZ", "article": [ { "article": "Hes Zararları, Hidro elektrik santralleri yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Ancak yapım ve işletme aşamalarında çevre ve insan üzerine muazzam etkileri olmaktadır. Bu etkiler inşa aşamasında ve işletme aşamasında olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

İnşaat Aşamasındaki Etkileri Nelerdir?

Elektrik üretimi için HES'ler dik yamaçların tahribine yol açar. Sarp ve dik arazilerdeki kot farkı, gerekli olan suyun düşüş yüksekliğinin elde edilebilmesi için kullanılmak zorundadır. Buradaki faaliyetler dik yamaçların yol, cebri boru, tünel veya iletim kanallarının yapılabilmesi için buraların yarılmasına neden olur. Dik yamaçların erozyona müsait olunduğu herkes tarafından bilinir. Buralardaki ağaçların inşaat için kesilmesiyle erozyonu arttırır. Erozyonu azaltmak amacıyla HES inşaatlarında teraslandırma yapılmaktadır. Ancak teraslandırma tahrip edilen alanlara göre çok küçük kalmaktadır ve genelde erozyonu önlemekte yetersiz kalmaktadır. Ayrıca bu denli bitki örtüsüne zarar verilmesi dik yamaçlarda toprak kaymalarına da sebep olabilmektedir.

Bazı HES projelerinde su, uzunluğu kilometrelerce olan açık iletim kanallarıyla ya da borularla toplanmaktadır. Açık iletim kanalları ya da borular yaban hayatı etkileyen yapılardır. Bu nedenle yabani hayvanlar su, avlanma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kilometrelerce yol kat etmektedirler. Ayrıca bu yapılar göç yollarını da etkilemekte hayvanlar birçok sorunla karşılaşmaktadır. Birbiri ardına olan HES projeleri yaban hayvanları için büyük bir sorun teşkil etmektedir.

İnşaat alanından çıkan hafriyatlar normalde belirlenen alanlarda depolanmalıdır. Mevzuatta bu durum açıkça belirtilmektedir. Ancak denetim mekanizmasındaki aksaklıklar, zaman problemi ve nakliyat ücretleri nedeniyle bu hafriyatlar genellikle dere yataklarına dökülmektedir. Bu durum dere yatağının dolmasına, suda çözülmüş oksijen miktarının azalmasına ve suyun ısınmasına neden olmaktadır. Bu durumlar sucul canlıların yaşamlarında ciddi problemlere yol açmaktadır. Hatta balık ölümleri görülebilmektedir. Toprakların yamaç boyunca dere yataklarına aktarılması sırasında burada bulunan doğal bitki örtüsü tahrip olmaktadır. Buda erozyona ve toprak kaymalarına neden olmaktadır.

HES inşaatlarında genellikle daha önce insan ulaşımının mümkün olmadığı yerlere yollar açılır bu durum yaban hayatının daralmasına neden olur. Avcıların yaban hayvanlarına ulaşmasını kolaylaştırır.

İnşaat esnasın da yapılan patlatmalar ciddi şekilde ses ve kaldırdığı tozla hava kirliliğine neden olur. Çıkan bu sesler yaban hayatı için oldukça zararlıdır. Yaban hayvanları bu seslerden korkarlar ve gebe hayvanlar düşük yaparlar. ÇED raporlarında bu durumlara değinilmediği görülmektedir. Ayrıca patlatma ve kazı çalışmalarında ortaya çıkan toz yaprakların üzerine yapışmaktadır. Bu da bitkinin fotosentez hızını düşürür ve bitkinin büyümesini yavaşlatır. Ayrıca bu toz ağaç gövdesini kaplayarak bitkiler için zararlı olan ağaç mantarlarının yayılması için uygun ortam oluşturur. HES inşaatları arıcılık yapan yerler için daha da tehlikelidir. Rüzgârla tüm vadiye bu tozları yayar ve bu tozlar polenleri kaplar ve arıcılığa ciddi zararlar verir.

İşletme Süresindeki Etkiler 

HES'ler elektrik üretimi için nehirdeki suyun büyük bir çoğunluğunu kullanır. Bu durumda suyun akış hızı, akış miktarı, nehrin derinliği ve taban yapısı önemli olarak değişir. Bunlar nehir ekosistemi için önemli unsurlardır. HES'lerde dereye az miktarda suyun bırakılması sucul canlıların yok olmasına ve beslenme, üreme ve göç davranışlarında olumsuz etkilere neden olmaktadır. Özellikle bir nehir kolu üzerinde birden çok HES projesi planlanırsa böylece nehirden alınan sular kilometrelerce uzunluğa ulaşabilir. Bu durum ekosisteme onarılamayacak zararlar vermektedir.

Bir nehrin akış hızı azaldığında içinde barındırdığı çözünmüş oksijen miktarı önemli ölçüde azalmaktadır bu durum da toplu balık ölümlerine yol açar. Ayrıca HES'ler suyun ısınmasına neden olur bu sudaki sıcaklığa hassas canlılar için önemli bir tehdit oluşturur. Örneğin alabalığın suda yaşamını sürdürebilmesi için su sıcaklığının 15 santigrat derecenin üzerine çıkmaması gerekmektedir.

Nehirler yer altı sularını besler. HES'lerin suyu azaltmalarıyla yer altı su seviyesi düşer. Buda yer altı suyuyla yetişen galeri ormanlarına ve bitki örtüsüne zarar verir. Bu durumların sonucunda sucul ve yarı sucul canlılar zarar görür. Nehir yatağı etrafındaki bitkisel yapı kaybolur. Ayrıca nehir yatağı etrafındaki ormanların bir görevi de sel kontrolüdür. Bu ormanların yok olmasıyla sel ihtimalide artar.

Birçok balık ve omurgasız canlı belirli dönemlerde normal yaşamları gereği nehir boyunca kısa veya uzun göçler gerçekleştirirler. Bu göçlerde genellikle yumurtlamak içindir. HES'lerde su toplama yapısı olan regülatörler bu göçleri engellemektedir. Eğer bu göçler tamamen ortadan kalkarsa o canlı türünün o nehir habitatından tamamen kaybolmasına neden olabilir.

Nehirler taşıdıkları sedimentlerle kıyı bölgelerinde tarım için çok elverişli olan delta ovaları oluşmaktadırlar. Delta ovalarının varlığı gelen sediment miktarına bağlıdır. HES'ler nehrin taşıdığı sediment miktarını azaltırlar. Buda delta ovalarındaki ekolojik hayatı tehlikeye sokmaktadırlar. Ayrıca nehirler denizlere besin taşır. Bu denizel türler için oldukça önemlidir. HES işletimi nehirlerin denize ulaştırdığı sediment miktarını kesintiye uğratır. Buda denizin alt havzasındaki biyolojik çeşitliliğe zara verir.
" } ] }