{ "title": "İnsülinin Zararları", "image": "https://www.zararlar.com/images/insulinin-zararlari.gif", "date": "19.01.2024 16:32:35", "author": "İncegül Berrin Ekmen", "article": [ { "article": "
İnsülinin Zararları, İnsülin, azlığında veya eksikliğinde şeker hastalığının çeşitli tiplerine neden olan ve vücutta pankreas tarafından salgılanan bir hormondur. 19. Yüzyılın sonlarında bulunmuş olup, ilaç olarak kullanılması 20. Yüzyılın başlarında görülür. İnsülin hormonunun birinci tip yüksek şekere, azlığı veya insülin direnci de ikinci tip düşük şekere yol açmaktadır. İnsülin, vücutta glukagon ile karbonhidrat düzenlenmesinde görev almaktadır. Kan şekeri değerini düşürür ve düzene sokar. Vücuda alınan karbonhidratlar çeşitli aşamalardan geçtikten sonra glukoza çevrilerek, kullanılmak amacıyla hücrelere gönderilmektedir. Glukozun hücrelere giriş aşamasında görev yapan düzenleyici öge insülindir. Karbonhidratların glukoza çevrilerek hücrelere iletilmesi her insan metabolizmasında farklılık göstermektedir ve bu sebeple insülin salgılanma ve de kullanım miktarı da kişiye göre değişmektedir. İnsan insülinine en yakını domuz insülini olup, arada bir adet aminoasit birimi farkı oluşmaktadır.

Glukoz, hücrelere gereksinimleri olduğu üzere enerji sağlayan bir maddedir. Hücrelere bu gereksinimlerini sağlayacak araç ise insülin hormonudur. Doğal olarak, insülin azlığı veya yokluğu durumunda ortaya çıkan diyabet hastalığının, dışarıdan alınacak yeterli miktar ile sürekli olarak tedavi edilmesi yaşam için gereklidir. İnsülin hormonu azlığı, yokluğu veya direncinde ortaya çıkan şeker hastalığı için vücudun sürekli olarak desteklenmesi çok önemlidir. Bunun için kullanılan 3 ana yöntem bulunmaktadır. İnsülin enjektörleri, insülin pompaları  ve insülin kalemleri. Bu yöntemlerin hepsi deri altına uygulanmakta olup, uygulama türü hastalık çeşidine ve derecesine bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. İnsülin, kalça, karın, kol, bacak bölgelerinden hastanın tercihine bağlı olarak uygulanmaktadır. Fakat, sürekli olarak aynı bölgeye yapılan uygulama şişlik, sertlik ve morarma gibi yan etkilere ve aynı zamanda uygulama bölgesinde gereğinden fazla yapılan insülinin birikmesine neden olur. İnsülin, asla bağımlılık yapmamaktadır ve vücuda enjektesi uygun olduğu sürece diyabet hastaları için en iyi tedavi şeklidir.

İnsülin iğnesinin zararları, kişiden kişiye, kullanım şekline ve kullanım miktarına göre ortaya çıkabilmektedir. İnsülin iğnesi ülkemizde sayıca fazla milyonlarca şeker hastası tarafından kullanılmakta olan ve şeker hastalığına karşı en etkili tedavi yöntemi olarak kullanılan bir iğnedir. Şeker hastaları tarafından kullanılan, vücutta bulunan şeker düzeyini dengelemek amacıyla vücudun çeşitli bölgelerine insülin iğnesi uygulanmaktadır. İnsülin iğnesinden fayda görmek aslında iğnenin vücudun hangi bölümüne yapıldığına bağlıdır. Bilhassa karın ve kol bölgelerine uygulanan insülin iğnesi vücutta bulunan şeker oranını daha kısa bir sürede düzene girmesini sağlamaktadır. İnsülin iğnesi kullanımı sırasında da bazı hassas noktalara dikkat edilmesi gereken iğneler arasında yer alıyor. Özellikle her gün aynı saatte kullanılması gereken insülin iğneleri için düzenli olarak kullanım şarttır.

İnsülin her ne kadar şeker hastalarının vazgeçilmezi olsa da zararları da bulunmaktadır
" } ] }