{
    "title": "Televizyonun Zararları",
    "image": "https://www.zararlar.com/images/televizyonun-zararlari.gif",
    "date": "21.01.2024 18:50:32",
    "author": "SEBAHAT COŞGUN",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Televizyonun Zararları,</b> Televizyon kuşkusuz ki, yirminci yüzyılın en önemli buluşlarından bir tanesidir. Televizyon hayatımıza girdiğinden beri, dışarıda eğlenme imkânı olmayan milyonlarca insanın tek eğlencesi olmuştur. Televizyon birçok insan için dünyaya açılan bir penceredir. Onun içinde iyi ya da kötü hayata dair her şeyi bulabilirsiniz. Televizyon, iletişim için gerekli ve oldukça da faydalı bir araçtır. Fakat, televizyonun faydaları ile kontrollü kullanılmadığı sürece, birçok da zararları vardır.</div><div><br></div><div><b>Televizyonun bazı zararlarını şu şekilde sıralayabiliriz</b></div><div><ul><li>Türkiye'de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ülkemizde yaşayan insanların yüzde doksanı günde en az 3 saat televizyon izliyor. Bu da insanların verimliliğini azaltmak için yeterli bir süredir. Diğer bir değişle insanlar, aileleri ile veya çalışarak geçirecekleri zamanın büyük bir kısmını ekran başında geçiriyor. Kısacası, televizyon insanların hayatından günlük üç saatlerini çalıyor.</li><li>Oyun oynamak ve resim ve boyama yapmak yerine televizyon izleyen çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimleri çok daha yavaş ilerliyor.</li><li>'Ağaç yaşken eğilir' diye bir ata sözü vardır. Küçüklükleri boyunca televizyon başında miskin miskin oturan çocukların büyük bir çoğunluğu, hayatları boyunca başarısız olma sorunu ile karşı karşıya kalıyorlar.</li><li>Televizyonlarda izlenen magazin programları, toplumun değerlerinde yok olma tehlikesi yaratıyor. Kısacası her türlü çarpık ilişkiyi insanların gözünde normalleştiriyor.</li><li>Televizyon dizilerinde gördükleri zengin, lüks ve rahat yaşam, izleyenlerin gerçek hayatlarındaki beklentileri yükselterek mutsuz ediyor.</li><li>Televizyon, çok fazla sayıda insana ulaştığı için, bir anda bir insanı dünyanın en ünlü insanı yapabildiği gibi, yerin dibine de sokabiliyor.</li><li>Televizyondaki çizgi film karakterlerinden etkilenerek, kendilerinin de uçabileceğini zanneden birçok çocuğun, balkondan veya başka bir yüksek yerden atladığını duymayan yoktur.</li><li>Televizyon programlarının birçoğunda reyting uğruna birçok ahlaki değer yerlere seriliyor. Bunları izleyen insanlarda ve özellikle çocuklar da bu durum normalleşmeye başlıyor ve toplumun ahlak anlayışı değişiyor.</li><li>Güncel haberleri veya bilgileri, okumak yerine televizyondan izlemek okuma alışkanlığını yok ediyor.</li><li>Televizyondaki, şiddet ve cinsellik içeren görüntüler, izleyenler için kötü örnek teşkil ediyor.</li><li>Televizyondaki reklamlar, insanları gereksiz ve bilinçsiz tüketime sevk ediyor.</li><li>Televizyon insanları tembelleştiriyor ve kısa yoldan zengin olma anlayışı yaratıyor.</li></ul><div>Televizyon, gibi insanların yararı için icat edilmiş birçok iletişim aracı doğru kullanıldığında faydalı araçlardır. Fakat insanların büyük bir çoğunluğu hayatlarını verimli kullanmak için gerekli düzeni sağlayamadıkları için hep zararını görüyor.</div><div><br></div><div>Sadece şu şekilde bile düşünecek olursak, sıradan bir ilk okul öğrencisi bile, televizyonun başında geçirdiği vakti, ders çalışarak harcasa, hayatı boyunca belki sınıf birincisi olur. Bu yüzden anne ve babaların öncelikle kendileri hayatlarına çeki düzen verip, sonra çocuklarına zamanlarını doğru kullanma alışkanlığı kazandırmaları gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse, anne ve baba kumanda ellerinde o kanaldan o kanala, atlarken, çocuğuna, sen git kitap oku. Derste, başarılı olabilir mi? Çocuğuna kitap okuma alışkanlığı kazandırabilir mi? Tabi ki hayır! Çocuklar büyüklerin söylediklerini değil, yaptıklarını yaparlar. Bu durumda, çocukların iletişim araçlarını doğru bir şekilde kullanmalarını sağlaya bilmek için, en büyük sorumluluk anne ve babalara düşmektedir.</div><div><br></div>"
        }
    ]
}