Tuzun zararları, tuz, baz ve asit reaksiyonuyla oluşan bir kokusuz, suda eriyen bir bileşendir. İSofra tuzu, kaya tuzu gibi çeşitleri vardır. Klor ve sodyumdan oluşmuş kristallere verilen addır. Doğal olarak deniz suyundan elde edilir. İnsanların, hayvanların beslenmesinde, kimya ve farklı sanayilerde kullanılır. Tuz içinde yer alan mineraller sayesinde vücut fonksiyonlarını devam ettirmek için önemli bir yere sahiptir. Vücutta hem eksikliği hem de fazlalığı sebebiyle birçok hastalığın oluşmasına sebep olabilir.
Tuz Eksikliğinin Zararları Nelerdir?
Tuz içerdiği mineraller sayesinde sağlık için önemli bir yere sahiptir. Tuz mineralinin eksikliğinde sinir sistemi, kas sistemi olumsuz yönde etkilenir. Doğal bir antidepresan olan tuz eksikliği depresyona sebep olabilir. Doğal bir mineral kaynağı olan tuz, vücutta kan miktarı ve tansiyon dengesini korumak için oldukça önemlidir. Vücutta elektrolit dengeyi sağlar. Yeterli ölçülerde tüketildiğinde kas kramplarının önüne geçer. Aksi durumda aşırı su birikmesi yaşanarak ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Tuz eksikliği sinir sistemini olumsuz yönde etkiler. Vücutta tuz oranı azaldıkça sinir sistemi fonksiyonel olarak çalışamaz. Dolayısıyla kas hareketleri kısıtlanır. Tuz eksikliği devam ettiği sürece zincirleme olarak tüm sistemler etkilenebilir.
Vücutta tuz eksikliği sebebiyle depresyona girme riski artar. Bu etkisi ABD'de yapılan bir araştırmayla da kanıtlanmıştır.
Fazla Tuzun Zararları Nelerdir?
Böbrekleri etkileyecek şekilde fazla tuz tüketimi sebebiyle vücutta su tutumu artar ve bu durumda kan hacmi yükselir. Kan hacminin yükselmesi kan basıncının artmasına yol açar. Yüksek kan basıncı vücutta ciddi rahatsızlıkların oluşmasına sebep olur.
Fazla tuz tüketildiğinde artan kan basıncı zamanla damarlarda plakların oluşmasına sebep olur. Bu durum damar sertleşmesi ve beraberinde kalp hastalıklarına yol açar. Felç, kalp krizi gibi sağlık problemlerinin gelişme riskini arttırır.
Sodyum doğal olarak suyu çeker. Fazla tuz tüketildiğinde vücut sıvı tutar. Vücutta sıvı tutması eklem sertliği, kilo artışı, el, ayak ve bileklerde terleme ve karın bölgesinde genişleme gibi belirtiler gösterir. Kronik olarak böbrek hastalıkları, kalp yetmezliği, eklem ağrıları yaşanabilir.
Fazla tuz tüketimi vücutta sıvı kaybına da neden olabilir. Vücut tuz nedeniyle vücuda alınan fazla sodyumu dengelemek için daha fazla suya ihtiyaç duyar. Su ihtiyacı tam anlamıyla karşılanmıyorsa vücut ihtiyacını hücrelerden karşılamaya başlar. Zamanla aşırı susama, mide problemleri, kusma ve ishal gibi şikâyetler oluşur.
Vücuda alınan fazla sodyum nedeniyle vücut kalsiyum emilimini gerçekleştiremez. Dolayısıyla kemik kütlesinde azalma ve kemik gözeneklerinde artma oluşur. Menopoz döneminde olanlar, şeker hastaları, kemik erimesine yatkın olan kişiler bu nedenle tuz tüketimine çok dikkat etmelidir. Aşırı tuz içeren beslenme programları kemiklerde kırılma riskini arttırarak, iskelet sistemini deformasyona uğratır.
Vücuda alınan ve kullanılamayan fazla tuz böbreklerde süzme yükünü arttırır. Böbreklerde kristal oluşma riskinin artmasına sebep olur. Bu durumda böbrekler olumsuz etkilenerek birçok sağlık sorununa maruz kalır.
Fazla sodyum sinir sistemi hastalıklarına davetiye çıkarır. Kanser riskini ve mide ülseri riskini arttırır.
Fazla sodyum hormon dengesini de olumsuz yönde etkiler. Gereğinden fazla alınan tuz sinir iletilerinin taşınmasını önler. Beraberinde titreme, baş dönmesi gibi şikâyetlerle birlikte algılama güçlüğü, kafa bulanıklığı gibi pek çok depresif şikâyetler yaşanır.