Arsenik, periyodik cetvelde VA grubunda bulunan yarı metal bir elementtir. Evrenin tamamında bulunduğu bilinmektedir. Arsenik, büyük ölçüde bakır ve kurşun metallerinde bulunur. Hatta yediğimiz ve içtiğimiz gıdaların içerisinde dahi arsenik bulunduğu bilinmektedir. Bu metalin insan sağlığı üzerinde büyük bir etkisi vardır.

Arsenik, üç farklı allotrop formda bulunur:

Arsenik, 400 derecede yanarak arsenik trioksit (As₄O₆) oluşturur. Kükürt, halojen ve metallerle reaksiyona girer. Arsenik, doğal ortamda bulunduğundan ziyade, sanayide bilinçsiz kullanım sonucu üretilen mürekkep, tekstil boyaları, böcek ilaçları, sigara ve hatta konsantre meyve sularının yapımında kullanılmaktadır. Yavaş ve uzun süreli insan vücuduna giren arsenik, kansere yol açtığı bilinmektedir. İnsan vücuduna günlük beslenme yoluyla yaklaşık 40 miligram arsenik bileşikleri girmektedir. Arseniğin çok bulunduğu besinler arasında deniz ürünleri, mantar, pirinç ve kümes hayvanları yer almaktadır.

Arsenik, oldukça zehirli bir elementtir. Tıpta ilaç üretiminde ve endüstrinin birçok farklı alanında kullanılmaktadır. Arsenik, en çok fare ilaçlarının üretiminde kullanılmakla beraber, birçok zararlı böcek ilacı yapımında da kullanılmaktadır. Yer altı sularında ve içme sularında, kaya ve toprakta her zaman arseniğe rastlamak mümkündür. Arsenik, ağız yoluyla zehirlediği gibi solunum yoluyla da canlıları zehirlemektedir. İnorganik bileşenlerin 100 miligramı insan vücuduna girdiğinde hasar oluştururken, 200 miligram arsenik trioksit insanı öldürür. Arsenik zehirlenmesinin ilk belirtileri dudaklarda yanma, yutkunma güçlüğü, mide ağrıları ve kramplarla birlikte ishal olarak ortaya çıkar. En kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna başvurulmazsa sonuç ölüm olabilir.

Arsenik maruziyetini azaltmak için bazı önlemler alınabilir: